FORBES Dergisi’nde yayınlanan röportajımız:
DEĞER YARATMANIN TEMELİNDE "SAYGINLIK" VAR
Yarım asırlık geçmişine başarı hikâyeleri ve değerli atılımlar sığdıran ALDAĞ A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Üyesi Rebii Dağoğlu; uzun ömürlü bir kuruluş olmanın sırlarını anlattı.
■ ALDAĞ'ı tanıyabilir miyiz?
ALDAĞ A.Ş.; ALARKO A.Ş. ve Dağoğlu ailesinin %50-%50 ortaklığıyla 1967 yılında kuruldu. Rami Topçular fabrikamızda; su soğutmalı gruplar, salon tipi soğutma cihazları, konvektör ve evaporatör üretimiyle ALDAĞ A.Ş. tarihi başlamış oldu. O dönemde imalatlarımız Ramideki fabrikamızda yapılırken, satış faaliyetlerimiz ise Karaköy’de Necatibey Caddesi üzerinde bulunan, Alarko ile beraber kiraladığımız dört katlı binada yapılıyordu. 70'Ii yılların sonunda o zamanlar ALSAÇ'da genç bir Ar-Ge şefi olan Tevfik Akannaç'ın ALDAG'da göreve başlamasıyla ürün gamında ciddi oranda genişleme oldu. Bu dönemden sonra kademeli olarak; klima santralleri, soğutma kuleleri, "fancoil"ler ve ısıtma apareyleri ALDAĞ'ın ürün portföyü içine girdi. ALARKO ile ortaklık süreci 1992 yılına kadar devam etti. O yıl Dağoğlu ailesinin, ALARKO'nun ALDAĞ'daki %50 hissesini devralmasıyla şirket, holding çatısı altından çıkarak, bağımsız faaliyet göstermeye başladı.
■ Sektörünüzde 50 yılı geride bıraktınız. Sizi başarıya taşıyan unsurlar nelerdir?
ALDAG olarak değerli çalışanlarımız, güvenini kazandığımız müşterilerimiz ve sektör paydaşlarımız ile Türkiye iklimlendirme sektöründe 50 yılı geride bıraktık. 50 yıl boyunca sağlam ve emin adımlarla ilerlemeyi tercih ettik. Sonuç olarak bir ticari kuruluşuz ve rakamsal hedeflerimiz bizim için önemli. Ancak bundan daha önemli olan bir husus var ki o da "saygın olmak"tır. Kısa vadeli kazanımlar için uzun vadede elde ettiğimiz güvenilir firma imajımızı asla riske etmeyiz. Nitekim değer yaratmanın temelinde yatan ana felsefenin de bu olduğunu düşünüyorum.
■ Sizce uzun ömürlü bir kurum olmanın formülü nedir?
Müşterinin markaya duyduğu güvenin temelinde; ürünlere katılan artı değer ve satış öncesi-satış-satış sonrası verilen hizmetlerde ürünlerin arkasında durmak yatar. Müşterilere doğru ürünü sunmak, doğru hizmetin de önünü açar. Müşteri için güvenilir bir çözüm ortağı olmanın yolu; müşterinin ne istediğini anlamak kadar "gerçekte" neye ihtiyacı olduğunu tespit etmek ve bu doğrultuda müşteriyi yönlendirebilmekten geçer. İşte bunu sağladığı için ALDAG, 50 yıldır güven duyulan bir marka.
■ Güncel projelerinizden ve yatırım planlarınızdan bahseder misiniz?
Manisa Akhisar Organize Sanayi Bölgesi'nde tamamen öz kaynaklanmızla inşa ettiğimiz 12 milyon dolar hacmindeki yeni tesis yatırımımız, yakında hizmete girecek. 35.000 m2 açık, 26.000 m2 kapalı alana sahip Manisa fabrikamızla birlikte, toplam kapalı üretim alanımız 41.000 m2'ye çıkmış olacak. Manisa fabrikamız, "Bütünleşik Tasarım" anlayışıyla ve tamamen yeşil bina konseptine uygunluk esasıyla dizayn edildi. Güneş panelleri vasıtasıyla kendi elektriğimizi üretebileceğimiz fabrikamızda aynı zamanda atık suları ve yağmur sulannı yeniden değerlendirebileceğimiz bir sistem oluşturduk. Binanın inşasında kullanılan malzemelerin geri dönüştürülebilir malzemeden üretilmiş olmasına özen gösterdik. Tüm elektrik ve mekanik aksamının enerji sarfiyatını en az düzeyde tutmasına ve çevreye karşı duyarlı olmasına dikkat ettik. Üretim sahamızın klimatizasyonunda, firmamızın ürün gamında yer alan enerji ve çevre dostu olan evaporatif soğutma sistemlerini ve yine kendi imalatımız olan ısı pompası sistemlerini kullandık. Tesislerimizde kullandığımız ileri seviye yalıtım sistemleriyle ısı kaybımızı minimize ettik. Tüm bu özellikleriyle tesislerimiz "sürdürülebilir bina" anlayışının adeta canlı bir örneği niteliğini taşıyor. İlk etapta klima santrali üretimimizi Akhisar'a taşımayı planlıyoruz, dolayısıyla "fan coil" gibi yüksek adetlerde ürettiğimiz standart cihazları ve kompresörlü ürünleri İstanbul’daki tesislerimizde imal etmeye devam edeceğiz.
■ Sektörel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Hedefleriniz ne yönde?
Genel olarak bazı riskler taşımakla beraber Türkiye için iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Nitekim dünya ekonomisinde de %3-5 civannda büyüme beklentisi mevcut. Aynı zamanda ihracat pazarlarımızın da alım gücünde bir artış görülüyor. 2016’dan 2017'ye geçerken toplam ciromuzda döviz bazında %45, kârlılığımızda %67 oranında bir büyüme vardı. Bu sene bu rakamları da geride bıraktık. Büyüme oranımız her sene katlanarak artıyor. 2018 yılı için gündemimizde atılacak yeni adımlarımız kadar mevcut adımlarımızın sıklaştırılması da bulunuyor. Sosyal sorumluluk projelerimiz artarak devam edecek. Ar-Ge merkezi olma hazırlığımız bulunuyor. Almanya menşeili ihtisas grubu ile yürüteceğimiz iddialı bir Ar-Ge projesi çalışmamız başlayacak, proje süresi olarak öngörülen 1-1.5 yıl sonunda neticelerini almış olacağız. Aynca bir teknokent içerisinde yer alma projemiz bulunuyor.